Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Şekerkamışından doğan mucize: Rom


Bambuya benzeyen kalın ve uzun kamışlar Cuba'da her yerde karşınıza çıkıyor... Ne olduğunu bilmezseniz ne bu sopalar diyebilirsiniz... :)


Küçük bir parça alıp kemirin diyorlar... Bitkinin şekerli suyunun tadına varın diyorlar...


Bildiğimiz şekerli su gibi değil tadı... Tatlı çok tatlı, başka bambaşka bir tat...

Şekerkamışı Cuba'nın en önemli gelir kaynaklarından biri... 1962 yılında meşhur Cuba krizi sonrasında başlayan ambargodan çıkış yolu olarak, Rusya'ya piyasa fiyatının üzerinde şeker satarak bulmuşlar... Bu Rusya'da değişim rüzgarları esene dek devam etmiş... Eeee sosyal kardeşlik, yardımlaşma ve kazıklama bu olsa gerek !!! :pppp


Şekerkamışından sadece şeker üretilmiyor... Benim sevgilimin deli olduğu, Cuba sonrasında artık benimde deli olduğum Rom'da üretiliyor...


Önce şeker kamışları 'macheta' denilen palalarla kesiliyor, ondan sonra deneyimimize göre zor olan sıkıcılardan kamışlar geçiriliyor ve suları çıkarılıyor...

İçki fabrikalarında herhalde insan gücüyle yapılmıyordur bu sıkım... Gerçekten zor... Ciddi kol ve beden kuvveti gerektiriyor... Kol kası çevirmek için bedende dengeyi sağlamak için...


Kamışlar neredeyse 10 cm olana kadar katlana katlana sıkılıyor... Bir damla su bırakılmıyor kamışlarda... Onca eziyetten sonra gelsin hıım hıııım cennetin 2. meyve suyu... (Birincisi pina colada...) Şekerkamışı suyuna Guarapo deniliyor. Muhakkak deneyimleyin...


Rom için şekerkamışının suyu çıkarılıyor ve fermente edilip distilasyona tabi tutulduktan sonra ahşap fışılarda yıllandırılıp aromasına göre şişeleniyor...


Havana'da ki Rom müzesine gitmenizi tavsiye ederim. Orada bir rehber eşliğinde size hem tarihini anlatıyorlar hemde uygulamayı gösteriyorlar. Tur bitiminde ise hepimizi kendisine aşık eden 7 senelik rom içirip uğurluyorlar. Bizim rehberimiz sabah sabah ilk oraya götürdü bizi... Sabahın 10.30'da hepimiz çakır çıktık müzeden ;)))


Yıllandırılmamış olanları beyaz renkli oluyor. Bunlar Mojito için ideal.


Küçük bir sır size Hava Club'ın 3 senelik olanıyla yapılan Mojito daha nefis oluyor. Üç yıl ahşap fıçılarda tutulan bu rom hafif sarımsı renkte... Memlekette var mı bilmiyorum ancak free shoplarda Hava Club'ın üzerinde kacoman 3 yazan şişesini gördünüzmü atın çantaya... Hatta barınızdan da itinayla isteyiniz... ;)


Yıllandıkça rengi koyulaşıyor...


Cuba'ya gelip Rom'la yapılan kokteylleri denemeden dönmek olmaaaaz...


Birdefa gerçek Mojito'yu deneyimleyin... Cuba'nın naneleri bizimkilerden daha iri... Kalın dallı, kocaman yapraklı... Bir naneden, iki gerçek esmer şeker kullandıkları için tadı nefis oluyor ve ister istemez memlekette bize kolonya suyumu içiriyolarmış leeeeyn diyorsunuz ! :)

Mojito; Rom, taze nane, soda, şeker ve limon suyundan yapılıyor... Ben sodasızını tercih ediyorum...


Daiquri ise Hemingway'in içkisi; Rom, şeker ve limon suyundan yapılıyor...

Genellikle yanlarında bizim ne biçim cips bunlar diye algıladığımız, incecik diliölenmiş muz kızartmasıyla servis ediliyorlar ki... Gelde maymun olma... ;))))


Her kitapta yazanı bende yazmadan geçmeyeyim; Hemingway'in izinden bir alkol turu yapmadan olmaz...


Mojito için Bodeguita, Daiquri için Floridata'ya muhakkak gidin... Floridata'da zaman kavramınızı kaybedip, Hemingway'in heykeline kadeh kaldırarak keyif yapın... ;)

Ve sevgilimin karışımı olan Cuba Libre ! Bana ilk içirdiğinde ayıp olmasın diye bişey dememiş ama içimde ne biçim şey be buuuu yapmıştım... Ama Cuba'da... ;) İstediğiniz oranda kola ve romu karıştırarak yapıyorsunuz ancak deneyimlediğim kadarıyla Havana Club'ın Anejo Especial'lıyla yapınca daha güzel oluyor... Aslında kolayada gerek yok... Ben su bardağına 2 buz atıp yarısından daha az koyup içiyorum... Kış gecelerinde keyifli oluyorda yazın belki kolalısı daha ferahlatıcı olur...


Rom'u biz millet olarak hatta dünyada Bacardi markası olarak biliyoruz... Rom delisi olan sevgilim mesela Havana Club'ı bilmiyor... Bende gidene kadar bilmiyordum... Devrimden sonra gizli formüllerini alıp Amerika'ya göç etmiş Cubalı bir ailenin markası... Reklamı-tanıtımı daha iyi olduğu için rom diyince akla ilk Bacardi markası geliyor doğal olarak...


Bacardi ailesi anti Fidelcileri Florida'da destekliyormuş... Toriçelli ve Burton yasalarıyla ambargo sıkıntısı çeken Cuba dünyaya açılamadığından Bacardi kendisini tüm dünyaya tanıtmış... Ve Havana Club'ın uluslararası pazarda satılmaması için mücadele veriyormuş... Bacardi gerçek Cuba Rom'u değil... Orginal istiyorsanız Havana Clup içeceksiniz...


Eskiden kölelerin çalıştırıldığı şekerkamışı tarlalarında artık köleler çalışmıyor. Geçmişte bir sürü, acı, sıkıntı, işgence ve ölümle elde ediliyormuş şekerkamışından üretilenler... İçiniz cız ediyor çekilen acılara...


Romunuzdan bir yudum alırken günümüze kadar getirenleride düşüp onlara saygıyla kadehinizi kaldırın...


Ve ambargoyu hak etmeyen bu halk için gerçek Cuba malarını alın...


Günümüzde hiç bir insan dininden,dilinden, yönetiminden, renginden dolayı dışlanmamalı...

Hiç yorum yok: