Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Pinar Del Rio ve Vinales Vadisi


Anlat anlat bitmiyor dimi? Kücücük bir adadan kaç tane yazı çıktı... Çıkmayada devam edecek...


Mukadderaaaat ! :)))

Kuba'ya yolunuz düştüğünde ya gittiğiniz turdan ya da kaldığınız otelden bu iki yeri gezmek için tur alın.


İngilizcenize güveniyorsanız (İspanyolcanız varsa o la laaaaa) otellerin yapmış olduğu turlar daha uygun fiyat.


Kuba'da tur ücretlerini devlet belirliyor. Kendi tur şirketinizle tura çıksanız bile muhakkak yanınıza yerel rehber almak zorundasınız... Bu da ne yapıyor yerel rehber artııııı kendi rehberiniz eşittiiiir cepken delinmeceeee...



Pınar Del Rio ve Vinales Vadisi turunu otelden alırsanız 70 bizim gibi rehberimizden, grubumuzdan ayrılmayalım derseniz adam başı 100 avroooo... İlgilisine bilgilisine...



Eee girdik bi kere hamama terlemeden olmaz diyip terliyoruzdaaa bi kese atan da olsa... :ppp


Pınar del rio Kuba'nın batıdaki en büyük kentiymiş. Bisikletlerin en çok kullanıldığı şehir burasıymış. Sevgili rehberimiz tüm gezi boyunca sosyalist damarı ağır basıp bizleri ükelaca küçük görüp dururken bisikletler konusunda ettiği lafla elime düştü ve bende zevkle ezdim onu !!!


Ha ha haaaa Selim, içimdeki kötü kadını sen çıkardın napalım !


Memlekette kimse bisiklete binmez, bu yokuşları-rampaları çıkmak kolay değildir... Sizler rampada bisiklet kullanmak nedir bilmezsiniz dedi !!!


Waay lükx iispor salonu üyesi soayaliiiiist !


Bilmez miyiz dedim...


Nerden yaptı, tek kaş havada...Bisiklete binen bi tipleme görmeyen bi bakışla...


Spinning'den dedim...


Neden nedeeen?


Hani yarış bisikletlerinden esinlenerek tasarlanmış, kondisyon bisikleti... Gittiğim spor salonunda Portekiz dönüşü e-beeeleştiğimiz alet! 6 ay öncesine kadar her gün 45 dkka rampa yukarı pedal çevirdiğim alet...


Haaa... Suuus suus dedi...


Sende sosyalist takılıp lüx salona gitme dedim ve öyle bilir-bilmez genelleme yapıp durma... İmanla-para kimdedir belli olmaz hesabı...

Yani, rehberimiz iyiydi hoştu ammaaaa yemediğimiz küçümseyici bakış, arada sokulmayan laf kalmadı !!!


Damarlarımı kessen sosyalizm aksa nolcak? Gelmişim dünyanın neresine tatile... Hiç işim-gücüm yok geyik yapmadan-eğlenmeden ciddi ciddi takılıcam !!! Oldu canım... Naaaş !!!


Neyse, günlerdir rehbere giydirmek için uygun yazıyı kollayıp duruyodum, bu güne kısmet oldu !!! :))))

Pınar del Rio Tütün açısından çok önemli bir bölgeymiş... O yüzden bu bölgede çok fazla tütün fabrikası varmış. Bizde fabrika ve tütün çiftliği ziyaretimizi bu bölgede yaptık.

Arazinin tütün açısından bu kadar önemli olması topografyasından kaynaklanıyor. Arazi kireç taşından oluşuyor... Bölge okyanusu her iki taraftan görecek şekilde suya doğru çıkıntı yapıyor... Bu da dünyanın en şahene tütünlerinin yetişmesine neden olan neme sebebiyet veriyor.


Bu bölgede yetişen tütünler damarsızmış... Nemi toprkatan değil havadan alıyormuş... Damarsız tütün demek pürüzsüz cigar demekmiş... Kireç taşı toprak tütün için nefis mi nefis mineraller demekmiş...


Yani napıyosunuz, illa Pinar del Rio'da yetişmiş tütünlerden üretilme puro istiyosunuz cigarcınızdan ! :)


Pınar del rio'da ki Vinales vadisi dünyanın en iyi tütününün yetiştirildiği yeşil düzlükler haricinde başka bambaşka bir şeyede ev sahipliği yapıyor;


Mogote'lere yani kiraç taşı oluşumu dağlara... Kalın bitki örtüsüyle kaplı bu dağlar aslında 150 milyon yıl önce Jura döneminde deniz altında oluşup çökmüş devasa mağralar grubunun kalıntılarıymış.


Baktığınızda söyleyecek söz bulamadığınız bu doğa oluşumu sizi kendisine hayran bıraktırıyor. Ve bence Avatar'daki uçan dağlar bu dağlardan esinlenerek oluşturulmuş... Aynı Avatar'daki uçan dağlar gibi dağların eteklerinden sarkan kireç taşı sarkıtlar, dağların üzerlerindeki onca yeşille uçtuğu izlemine kapılmanızı sağlıyor...


Bu güne kadar yaşadığım en muzazzam doğa deneyimiydi...


Suyun ve rüzgarın sebep olduğu erezyon nedeniyle oluşmuş mağralarda tekne turu yapılıyor. Çok keyifliydi... Tur yapılan mağranın yakınında yerel yemekleri tattığınız bir restaurantta öğle yemeğimizi yerken, tadı tatlı patatese benzeyen haşlanmış yuka'yı ve , biralarımızla purolarımızı tüttürmek çok hoş bir deneyim oldu.


Vinales Vadisi adını şaraptan alıyormuş... İspanyollar bu bölgede şarap yetiştirmeyi denemişler ama olmamış... Arazi özüne ihanet etmemiş, illa tütün yetişecek demiş bu topraklarda... :)


İlk köle isyanlarıda bu topraklarda çıkmış... Mağaralara saklanmışlar köleler...


Bu vadi aynı zamanda dünyanın en büyük tablosunada ev sahipliği yapıyor. 180 metre genişliğinde 120 metre yüksekliğinde, insan eliyle yapılmış dünyanın en büyük tablosu çok büyük bir kireç taşı kayasının sarp yamacına yapılmış...


Evrimi işleyen tablonun adı 'el Mural de la Preshistoria' 1961 yılında Gonzales tarafından yapılmış... Çok etkileyici...


Bu bölgedeki herşey çok etkileyiciydi...


Yeşil, huzur, sessizlik, doğa tarif edilmeyecek şekilde dinginlik verdi bize...

Tütün fabrikası ve tütün çiftliği başka yazıya... ;)

Hiç yorum yok: